“`html
Aya Yorgi Koyu: Çeşme’nin Gözdesi Üzerinde İmar Tartışmaları
Çeşme’nin en özel köşelerinden biri olan Aya Yorgi Koyu, turkuaz rengindeki sularıyla hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Ancak son yıllarda bu güzel koy, sadece doğal güzelliğiyle değil, aynı zamanda çevresindeki imar tartışmaları ile de gündeme geliyor.
DW Türkçe’de yer alan Pelin Ünker’in haberine göre, Aya Yorgi Koyu’na yönelik ilk imar planı değişikliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çeşme Belediyesi’nin açtığı davalar sonucunda iptal edilmişti. Ancak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, geçtiğimiz hafta ikinci kez imar değişikliği gerçekleştirdi. Bu durum üzerine TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Çeşme Çevre Derneği ve Gücücek Koyu Doğal Yaşamı Koruma Derneği, yeni planların iptali için ayrı ayrı hukuki süreç başlattı.
Çevre Bakanlığı’nın imar değişikliği kararıyla ilgili açılan iptal davası henüz sonuçlanmadan, Emlak Konut, bölgedeki üç parselin satışı için ihale sürecini başlattı. Bu imar değişiklikleri, yaklaşık 400 bin metrekarelik bir alanda yapılaşmaya olanak tanıyor. İmar planlarını kapsayan alanın tamamı, “Doğal Sit Alanı” statüsünde bulunmakta.
İhaleye çıkarılan üç parsel, toplamda 47 bin metrekarelik bir alanı kapsıyor. “Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi” olarak adlandırılan ihalede, kazanan firma, üst ve alt yapı inşaat işlerini yapacak, çevre düzenlemesi gerçekleştirecek ve gayrimenkullerin pazarlama ile satış işlemlerini üstlenerek Emlak Konut’a gelirden pay verecek.
Aya Yorgi Koyu’nun Önemi Nedir?
Çeşme, Ege Bölgesi’nin parlayan yıldızı olarak bilinir ve sayısız koy ile plaja ev sahipliği yapmaktadır. Aya Yorgi Koyu, bu özel yerlerden biri olarak bilinir ve rüzgârdan korunaklı yapısıyla, sakin denizi ve altın kumlu plajıyla dikkat çekiyor.
Aya Yorgi Koyu’nun doğal güzellikleri kadar tarihi de oldukça çarpıcı. Burası, ismini yakınlardaki Aya Yorgi (Aziz Georgios) Manastırı’ndan alıyor ve Osmanlı döneminde Rum nüfusunun yoğun olduğu bir yerleşim merkeziydi.
Ancak koy, son yıllarda yoğun imar tartışmalarının merkezine yerleşti. Bölgenin doğal sit statüsünün değiştirilmesi ve yapılaşmaya açılması yönündeki girişimler, çevreciler ve bölge halkı tarafından ciddi tepkilerle karşılanıyor.
İmar Değişiklikleri Süreci
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Aya Yorgi Koyu’ndaki plan değişikliklerine dair DW Türkçe’ye önemli açıklamalarda bulundu. Oda, yapılan düzenlemelerin kamu yararına aykırı olduğunu vurguluyor.
Söz konusu alan, 2002 yılında yapılan üst ölçekli planlamada “Bölge Parkı” olarak tanımlanmıştı. 2005 yılında imar planlarında da bu alan için “Park, Dinlenme Alanları ve Rekreasyon Alanları” kullanımları getirilmişti.
Ancak 2015 yılında, Bakanlık tarafından hazırlanan 100.000 ölçekli çevre düzeni planında “Bölge Parkı” kararının korunmasına karşın, 2020’de aynı alan için “Tercihli Kullanım Alanı” statüsü onaylandı. Bu durum, yapılaşmanın önünü açtı ve Oda, 1/100.000 ölçekli değişikliğin Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulduğunu belirtiyor.
Şehir Plancıları Odası, 2022’de Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 109. maddesi uyarınca onaylanarak askıya alınan 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ile bölgenin “gelişme konut alanı, belediye hizmet alanı, eğitim alanı, sağlık alanı, ticaret ve park alanı” olarak yeniden planlandığını duyurdu. Ancak açılan dava sonucunda İzmir 4. İdare Mahkemesi, planları iptal etmişti.
İtiraz Gerekçeleri Neler?
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, mevcut planda alanın “Bölge Parkı” olarak tanımlandığını ve yapılan değişikliklerin sosyal donatı alanlarını azalttığını ifade ediyor. Yapılan düzenlemelerin, rant artışı amacı taşıdığı ve mahkeme kararlarına meydan okuyarak aynı içerikteki planların tekrar onaylandığını belirtiyor.
Oda, bölgenin tamamen “Doğal Sit Alanı” statüsünde bulunduğunu ve bir kısmının “3. Derece Arkeolojik Sit Alanı” olduğunu hatırlatıyor. Daha önceki dava sürecinde sunulan bilirkişi raporları, alanın bitişiğindeki doğal sit alanlarının önemini belirtiyor ve yapılaşmanın doğal yaşamı tehdit edeceğini vurguluyor.
Emlak Konut aracılığıyla yapılan parsel satışlarının, kamu mülklerinin rant uğruna satılması anlamına geldiğini iddia eden Oda, bunun son yıllarda sürekli olarak gerçekleştiğine dikkat çekiyor. Kamu hizmetleri açısından bu tür satışların, vatandaşların hak kayıbına neden olduğunu ifade ediyor.
Doğal Sit Alanları Neden İmara Açılıyor?
Şehir Plancıları Odası, yakın zamanda Bakanlık tarafından Bornova’daki zeytinlik alanlarının “Konut (Zeytinlik Alan)” olarak yapılaşmaya açıldığına dair planların askıya alındığını belirtiyor. Oda, Çeşme Yarımadası’nda gün yüzüne çıkarılan “mega projelerin” de benzer bir yaklaşımı içerdiğini ve rant odaklı bir anlayışın sürdüğünü vurguluyor.
Mevcut planların öngördüğü nüfus kapasitesine ulaşılmadan yeni yapılaşma alanlarının gündeme getirilmesi, planlı bir kentsel gelişim yerine müteahhitlere ve yatırımcılara kazandırma amacı gütmektedir. Doğal alanların, kamu mülklerinin ve korunması gereken tarım arazilerinin rant uğruna yapılaşmaya açılması durumu, kamu yararına aykırı bir süreç olarak değerlendirilmektedir.
(ALINTI)
“`