Derin Yoksulluk Ağı kurucusu Hacer Foggo, 6 Şubat depreminin sonuçlarını 23 Şubat 2020’de Van’ın Başkale ilçesinde meydana gelen depremde evsiz kalanları hatırlatıyor.
Van depreminde yıkılan evlerinin yerine TOKİ konutlarından “ev sahibi” yapılanların kredi borçlarını ödeyemediklerini ve icralık olduklarını anlatıyor.
Aynı son 6 Şubat depremlerinde evsiz, işsiz, hatta mahallesiz kalanları beklemiyor olabilir mi?
İyimser olmak çok zor.
Dün gün boyu deprem bölgesinden yayın yapan Halktv kameralarından seslerini duyurmak isteyen depremzedeler, “Kendi evimize sahip olmak için borçlandırılıyoruz” diye yakınıyorlardı.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü 12 Haziran 2023 resmi kayıtlara göre; 11 ili kapsayan ve 53 binden fazla yurttaşın yaşamını kaybettiği, 107 bin kişinin yaralandığı Kahramanmaraş ve Hatay merkezli 6 Şubat depremleri yapı hasar raporunda şu bilgiler yer alıyordu:
İncelenen toplam bina sayısı 2 milyon 240 bin (6.472.571 bağımsız bölüm) adet. Bunlardan; 627 bin 805 binanın (2.024.022 bağımsız bölüm) az hasarlı, 44 bin 346 binanın (169.734 bağımsız bölüm) orta hasarlı, 202 bin 366 binanın (494.939 bağımsız bölüm) ağır hasarlı, 38 bin 901 binanın (102.638 bağımsız bölüm) yüksek hasarlı, 21 bin 208 binanın (77.876 bağımsız bölüm) acil yıkılacak olarak tespit edildi.
132 bin 780 adet binada ise (220.404 bağımsız bölüm) hasar tespiti yapılamadı.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) 6 Şubat depremlerinin yıl dönümü dolayısıyla 5 Şubat 2024 tarihinde yaptığı basın açıklamasında; Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Osmaniye, Adıyaman, Malatya, Elâzığ, Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, Kilis, Tunceli, Bingöl, Sivas, Kayseri, Niğde, Batman ve Mardin kentlerinde 15 milyonu aşkın kişinin depremden etkilendiği kaydedildi.
JMO’nun açıklamasında, “TBMM Deprem Zararlarını Azaltma Komisyonun Raporu” na göre 6 Şubat depreminin 148.8 milyar dolar ekonomik kayba neden olduğu vurgulanıyor.
Rapordan diğer başlıklar şöyle:
- Resmi açıklamalara göre 53 bin 537’si ülkemizde, 8 bin 476’si Suriye’de olmak üzere toplam 62 bin 13 kişi yaşamını yitirmiş, yaklaşık 107.500’ü ülkemiz insanı olmak üzere toplamda 122.000 kişi yaralanmıştır
- 310 bine yakın bina ve bina türü yapı yıkılmış ya da ağır hasar almıştır
- Baraj, gölet, boru ve enerji nakil hatları, köprü, otoyol, viyadük, tünel, demiryolu, limanlar, hava limanları gibi altyapı, enerji, telekomünikasyon, yol, kanalizasyon, içme ve kullanma suyu şebekesi gibi birçok sayıda tesis zarar görmüş veya kullanılmaz hale gelmiştir.
- 1,5 milyonu aşkın insanımız barınma sorunu ile karşılaşmış, 2 milyonu aşkın insanımız bölgeden göç etmek zorunda kalmıştır.
- Uluslararası çalışma örgütü (İLO) verilerine göre çok sayıda işyeri, ofis, fabrika ve sanayi tesisinin yıkılması veya ağır hasar görmesi nedeniyle 650.000’den fazla insanımız geçim olanaklarını yitirmiştir.
Geçtiğimiz hafta İnşaat Mühendisleri Odası ve Adana Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “İnşaat / Deprem Mühendisliği Açısından Şubat 2023 Depremleri Sempozyumu” nda konuşan İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, “TBMM İzmir Depremi sonrası kurduğu Araştırma Komisyonu Temmuz 2021 tarihli raporuna göre Türkiye’de 10 milyon civarında olan yapı stokunun 6-7 milyon civarında olan kısmı riskli yapı statüsündedir. Bu risk ortadan kaldırılmadığı veya azaltılmadığı sürece ülkemiz büyük yıkımlarla defalarca yüzleşeceği gibi, depremler sonrası müdahalelerde de yetersiz kalmaya mahkum olacaktır.” dedi.
Yüzgeç devam ediyor:
“Mayıs 2023 tarihli rapora göre, son 11 yıl içerisinde ülke genelinde sadece 238 bin civarında riskli yapıya ‘kentsel dönüşüm’ adı altında müdahale edilerek yenilenmesi sağlanmış. Yani 2012 yılından bu yana riskli olduğu var sayılan yapı miktarının sadece yüzde 3-4 civarında kısmı yenilenebildi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iddiasının aksine AKP’li belediyelerin iktidar ile uyumu pek de işe yaramamış!
Erdoğan’ın Hatay’la ilgili “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı” sözlerine Adıyaman’dan yanıt geliyor:
“Oylarımızı AKP’ye verdik ama depremin Adıyaman’ı vurduğundan ilk 3 gün haberleri bile olmadı.”
Kent rantını önceleyen belediyecilik deprem gerçeğini ötelerken, insanlar 1 yıl değil, 2 yıl değil, 1999 Marmara Depremi’nden beri canlı fayların taşıdığı “riskleri” bilerek, depreme dirençsiz yapılarda yaşamaya mahkum ediliyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının hasar tespit raporlarına ve TOKİ’nin resmi internet sitesinde yayınlanan bilgilere göre, orta ve hafif hasarlı yapılar hariç olmak üzere, deprem bölgesindeki 11 il kapsamında yıkılan veya yıkılacak olan (konut, işyeri vb. dahil olmak üzere) toplam 674.416 bağımsız bölüm bulunuyor.
Son 1 yılda TOKİ tarafından ihale bedeli 204 milyar lira olan 108.936 adet konutun ihalesi tamamlanmasına karşılık, depremin birinci yılında henüz 46 bin konut anahtar teslim aşamasına gelebilmiş.
Finansal tarafına bakarsak, bağışlar önemli bir katkı sunuyor.
AFAD 6 Şubat depreminde 128 milyar 950 milyon lira bağış toplandığını açıkladı. Bağış hesabından 79 milyar 263 milyon 585 bin 333 lira harcama yapılmış. Buradan afetzedelere nakdi yardım olarak 46 milyar 755 milyon 849 bin 500 lira verilmiş, barınma giderleri için 32 milyar 507 milyon 735 bin 833 lira ödenmiş.
Yapılan bağışların yaklaşık 50 milyar lirası harcanmamış.
Halen çadırlarda, konteynerlarda yaşamaya çalışan, işinden gücünden olan, yetim kalan yüzbinler varken, harcayacak yer mi bulamamışlar?
Depremin 11 il, 124 ilçe, 7 bine yakın köy ve mahallede ağır yıkıma yol açtığını, 14 milyon vatandaşın afetten doğrudan etkilendiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da TOKİ deprem konutları anahtar teslim töreninde yaptığı konuşmada felaketin büyüklüğünü rakamlarla ortaya koyuyor:
“Depremde yıkılan 39 bine yakın binanın 26 bininde arama kurtarma faaliyeti yürütülmesi gerekmiş, ayrıca 200 binden fazla ağır hasarlı bina ile karşılaşılmıştır.”
Önümüzdeki iki ay içinde 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölgede teslim edilen konut sayısının 75 bine ulaşacağını söylüyor.
Kar bastırırken çadırlarda bir gün daha geçirmenin ayazı vuruyor kalplere…